Barış, günümüzde az bulunan bir değerdir. Bireyler arasındaki uyumsuzluklar ve farklı milliyetteki ve kültürdeki insanların birbirlerine karşı anlayışsız olmaları bu durumun göstergeleridir.
Toplumların huzur içerisinde yaşayabilmeleri için barış kültürüne ihtiyaç vardır. Toplumsal barış, insan ilişkilerindeki uyumu, çatışmaların uzlaşma yoluyla çözülmesini, sevgiyi, arkadaşlığı, birlik ve beraberliği, karşılıklı anlayışı, dayanışmayı, farklılıklara saygıyı, demokrasi, insan hakları ve etik değerlere bağlılığı içermektedir (UNESCO,1998).
Dünya barışına ulaşmanın yolunun bireysel barıştan geçebileceğini hiç düşündünüz mü?
Kendisiyle barışık bireyler, aşağıdaki resimde görüldüğü gibi, yakın çevresinden başlayıp dünyaya uzanan doğal ve toplumsal çevreleriyle barış içinde yaşayan bireylerdir. Bireysel barışı sağlamak için öncelikle kişinin kendisini olduğu gibi kabul ederek sevmesi gerekir. Bu sevgi ile iç huzuru sağlamış bireyler, böylece mensubu olduğu insanlık ailesinin de barış ve huzur içerisinde olmasına katkı sağlarlar.
Genel olarak, toplum ve dünya barışının sağlanabilmesi için insanların içinde yaşadığı doğayla da barışık olması gerekir. Doğa, genellikle insanlar tarafından tahrip edilmekte ve bu durum insanların huzurunu bozarak barışı tehdit etmektedir. İçinde yaşadığımız toplum ve dünya ile barışık olmak, doğaya karşı duyarlılığın arttırılması ve onunla dost olunmasını gerektirmektedir. Kısaca, yukarıda sayılan tüm barış ortamlarının sağlanmasının yolu, bireyin kendisiyle barışık olmasından geçmektedir.
Bir yanıt bırakın