İnsan, hak ve özgürlükleri ile insandır. İnsan ancak söz konusu hak ve özgürlüklerini gerçek anlamda kullanır ise insani vasıflarına uygun davranışlarda bulunmuş olur.
Hak tanımını irdelediğimizde hukuk düzeni tarafından kişiye tanınmış yetkiler olduğunu görürüz. Haklar bize tanınmış yetkiler olduğuna göre yetkimizi kullanmak da görevimiz olmalıdır. Hak ve özgürlükler aynı zamanda insanı yaşanabilecek ihlallerden koruma özelliğine sahiptir.
Herhangi bir ihlalle karşı karşıya kalan insanların en büyük güvencesi anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan hak ve özgürlüklerdir. Ancak bu hakları yeterince kullandığımızı söyleyemeyiz.
Günlük yaşam içinde hemen hepimiz çeşitli ihlallerle karşılaşırız. Ailede, okulda ve toplumsal yaşam içinde yaşadığımız ya da karşılaştığımız bu ihlallere karşı yeterince duyarlı davranmıyoruz. Bunun çok çeşitli sebepleri vardır. En başta, kimi hak ve özgürlüklerimizi bilmememiz gelir. Bazen de hak ve özgürlüklerimizi biliriz ancak hak arama yollarını yeterince bilemeyiz.
Demokratik hak arama yollarının yeterince bilinmediğini söyleyebiliriz. Bu görüş genel kabul gördüğünden görselde olduğu gibi çeşitli sivil toplum kuruluşları hak ve özgürlük eğitimi vermekte ve broşürler hazırlayarak toplumu bilinçlendirmeye çalışmaktadır. Kimi insan, yaşadığı hak ve özgürlük ihlali konusunda nereye ve nasıl başvuracağını bilmeyebilir. Hatta dilekçenin nasıl yazılacağını bilmeyen insanlar da olabilir. Böyle durumlarda bu insanlara yardım etmek bizim görevimiz olmalı. Onlara hem sahip oldukları hak ve özgürlükleri anlatmalıyız hem de yaşadıkları ihlalleri ortadan kaldırmanın demokratik yollarından bahsetmeliyiz.
Haklarını kullanmak istemeyenleri cesaretlendirmek için gayret sarf etmeliyiz. Bazen insanlar, “Yapmalısın.” diyen bir ses duymak ister. O sesten aldığı cesaretle harekete geçer. Bazen de ne yapmamız gerektiği konusunda bilgi veren bir insan harekete geçmemizi sağlar.
Hafta sonu düzenlenecek turistik geziye gitmek istemeyen birini, biraz teşvik ettiğinizde gitmesini sağlayabilirsiniz. Beklediğinden düşük not alan, bunda bir yanlışlık olmalı diye düşünen, buna rağmen hakkını aramayan bir öğrenciyi birazcık cesaretlendirdiğinizde notunun tekrar incelenmesi için itiraz etmek üzere harekete geçirebilirsiniz. “Bütün iş bana kalıyor başta babanız olmak üzere hiçbiriniz bana yardımcı olmuyorsunuz.” diye söylenen ancak bütün işi yapmaktan da geri durmayan annenize destek çıktığınızda ve cesaret verdiğinizde sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. “Otobüs her gün geç geliyor, işe geç kalıyorum, böyle giderse kovulacağım.” diyen birisine “Dilekçe yazmalısın o da olmazsa imza toplamalısın.” biçiminde cesaret verdiğinizde onun harekete geçtiğine şahit olabilirsiniz. Bu tür teşviklere herkesin ihtiyacı olduğunu aklınızdan çıkarmadan ihtiyaç hâlinde gerekli cesareti vermekten geri durmamalısınız.
Bir yanıt bırakın