Hammurabi Kanunları – Hammurabi Kanunnamesi

Babil Kralı Hammurabi'nin hazırladığı ve adıyla anılan kanunlar eski kanunlardan biridir.
Babil Kralı Hammurabi'nin hazırladığı ve adıyla anılan kanunlar eski kanunlardan biridir.

Babil Kralı Hammurabi (MÖ 1728-1686), kendi adıyla bir kanunname hazırlar. Hammurabi Kanunnamesi‘nin ön sözünde; kötüleri yok ederek, kuvvetlilerin zayıfları ezmesini önleyerek ülkede adaleti sağlayacağını ve halkını eğiterek halkın refahını artıracağını ilan eder.

İlan etmekle yetinmez, bu kanunlardan herkes haberdar olsun, haklarını öğrensin ve kullansın diye söz konusu kanunun hükümlerini taş sütunlara yazdırarak şehrin meydanına diktirir. İster ki herkes hak ve yükümlülüklerini öğrensin ve kanunnamenin sağladığı olanaklardan yararlansın.

Yüzyıllar önce yayımlanan ve dönemin en ileri kanunnamesi olan Hammurabi Kanunnamesi, temel insan haklarını tanımanın yanında hak ve özgürlüklerin toplumsal yaşama aktarılmasının önemini vurgulaması bakımından oldukça önemlidir.

Günümüzde de çeşitlenen, sayısı artan insan hak ve özgürlüklerinin öğretilmesi için çabalar devam etmektedir. Hak ve özgürlüklerin bilinmesi ve toplumsal yaşamda kullanılması oldukça önemsenmektedir. Bu konuda ulusal ve uluslararası düzeyde birçok faaliyet yürütülmektedir.

Babil Kralı Hammurabi'nin hazırladığı ve adıyla anılan kanunlar eski kanunlardan biridir.
Babil Kralı Hammurabi’nin hazırladığı ve adıyla anılan kanunlar eski kanunlardan biridir.

İnsan hak ve özgürlüklerinin öğretimi, kimi zaman ders olarak müfredatlara alınarak –demokrasi ve insan hakları eğitimi dersi gibi- kimi zaman daha geniş kitlelere ulaşmak amacıyla hazırlanan uluslararası projelerle – Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Projesi gibi- günümüzde de devam etmektedir. Hak ve özgürlüklerin hem bilinmesi hem de toplumsal yaşama aktarılması yani yaşanılır kılınması gerekir. Toplumsal yaşama aktarılmayan hakların varlığından söz edemeyiz. Evrensel bildirgelerin kabul edilmesi, temel hakların hukuki güvenceye kavuşturulması ve hatta hak ve özgürlüklerin bilinmesi oldukça önemli olmasına rağmen hak ve özgürlükler toplumsal yaşama aktarılmıyorsa bir anlam ifade etmez.

Toplumsal çevremizde çevreyi kirleten, başkalarının haklarını çiğneyen, haklarını kullanmayan, sorumluluklarını yerine getirmeyen vb. insanlarla sıkça karşılaşırız. Toplumun karmaşıklaştığı, nüfusun arttığı günümüz toplumlarında ihlallerin önüne geçmek ve bu ihlalleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir. Burada önemli olan hak ve özgürlüklerimizi bilmemiz; yaşanan olayları, sergilenen davranışları insan hak ve özgürlük ilkeleri açısından değerlendirebilmemiz, bir anlamda insan hakları gözlüğüyle bakabilmemizdir.

Toplumsal yaşamda hemen her davranışın insan hak ve özgürlükleriyle ilişkili olduğunu söyleyebiliriz. Okula gitmemiz, gerekli durumlarda hastaneye gitmemiz, özgürce konuşabilmemiz ve boş zamanımızın olması söz konusu insan hak ve özgürlüklerinden bazılarıdır. İnsan hakları gözlüğü ile bakıldığında bu durum daha net görülecektir. Bu gözlükle baktığında insanlar hak ve özgürlüklerine gereken önemi her zaman verecek ve insan hakları, toplumsal yaşamda işlerlik kazanacaktır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*