İnsanların pek çok benzer özelliği olmasına rağmen onu hemcinslerinden ayıran birtakım farklı yönleri de vardır. Farklılıkları yaratan önemli unsurlardan biri de kültürdür. Farklıyız çünkü kültürlerimiz farklı.
Kültür, toplumdan topluma ve aynı toplum içinde yöreden yöreye farklılık gösterir. Çünkü kültürü oluşturan iki temel öge vardır. Birincisi maddi –ekonomik uğraş gibi– diğeri de manevi –dil, din, gelenek gibi- ögelerdir. Hepimiz bir kültürün içine doğarız. Bizi büyük oranda içine doğduğumuz kültür şekillendirir.
Hiç kimsenin doğuştan ırkını, dilini, dinini, milliyetini, derisinin rengini, kültürünü vb. seçme imkânı yoktur. Herkes içine doğduğu kültürün özelliklerini edinmek durumundadır. Bunun doğal bir sonucu olarak birbirinden farklı yaşam biçimleri ortaya çıkar. Farklı inanç, yeme içme, giyim kuşam alışkanlıkları doğar.
Her kültürün biribirinden farklılıkları vardır. Bir arada barış içinde yaşayabilmemiz, bizden farklı olan herkese saygı göstermek; onların dilini, kültürünü yaşatmasına yardımcı olmakla mümkündür. Bu aynı zamanda insani bir görevdir. Saygı ve tolerans da en önemli insani değerlerimizdir. Bu aşamada görselde sıralanan saygılı insan özelliklerini inceleyebilirsiniz.
İnsanların dilinin, dininin, kültürünün, düşüncesinin farklı olması dezavantaj değil aksine önemli bir avantajdır. Bu avantajın değerinin bilinmesi ve iyi değerlendirilmesi gerekir. Farklılıklar insanın olduğu gibi toplumların da zenginleşmesini ve gelişmesini sağlar.
Hepimizin hem başkalarından öğreneceği hem de başkasına öğreteceği; bilgi, beceri ve alışkanlıkları vardır. Aynı zamanda her kültür ürünü insanın yaşamını zenginleştirir ve yaşamdan ayrı tatlar almasını sağlar. Örneğin her ülkenin kendine özgü yemekleri vardır.
Her bir yemek ayrı bir damak tadıdır. Yine her topluma özgü ritüeller ve giyim kuşam biçimleri vardır. Bu farklılıkları, kendi kültürümüzün bakış açısıyla eleştiremeyiz, hor göremeyiz. Böyle bakarsak onlar da bizim kültürümüze ait ürünlere kendi kültürlerinin bakış açısıyla bakabilirler. Bu da birlikte yaşamın, toplumlar arası diyaloğun ve kültür alışverişinin önünde engel teşkil edebilir.
Kültürel farklılıkların doğal olduğuna inanarak ve her kültür ürününe saygı duyarak barış içinde bir dünya kurabiliriz.
Bir yanıt bırakın