
Bu başlık altında “temel haklar” özgürlükleri de içerecek şekilde kullanılmıştır. Bu nedenle “temel haklar” ifadesi “temel hak ve özgürlükler” olarak anlaşılmalıdır.
Hukuk temelde doğal (ideal) hukuk ve pozitif (müspet) hukuk olarak ikiye ayrılabilir.
Belli bir ülkede belli bir dönemde yürürlükte bulunan hukuk kurallarının bütününe pozitif hukuk adı verilir. Bir ülkede yürürlükte bulunan başta anayasa olmak üzere yasalar, tüzükler, yönetmelikler, mahkeme kararları ve gereğinde yazılı olmayan töre ve adetler pozitif hukuku oluştururlar.
Belli bir ülkede belli bir dönemde uygulanmakta olan değil fakat uygulanması gereken yani sosyal gereksinimleri hak ve adaletle karşılayacağı, hakkaniyete uygun düşeceği düşünülen hukuka doğal hukuk denir. Doğal hukukun insanın doğasında ve insanlığın kolektif bilincinde var olduğu düşünülür.
Akıl, insanları doğrulara ulaştırmak için yeterli bir kuvvettir. Her zaman her yerde geçerli olması gereken birtakım ilkeler vardır. Pozitif hukuk doğal hukukun varsaydığı bu ilkelere ulaşmaya çalışır.
Temel Hakların Farklı Şekilde Tanımlanması
Temel haklar kavramı doğal hukuk ve pozitif hukuk açısından iki farklı şekilde tanımlanabilir. Doğal hukuk açısından temel haklar, kişilerin sahip oldukları hak ve özgürlükleri kullanabilmesinin ön koşulu sayılan, bireyin kişiliğine bağlı olarak var olduğu kabul edilen hak ve özgürlüklerdir.
Bir toplumda hukuk kurallarıyla kişilere verilmiş sayısız hak ve özgürlük vardır. Söz gelimi açık lisede okuyan bir öğrenci derslerinden başarısız olursa sınıf geçmesi için bütünleme hakkı verilebilir. Devlet öğrencilere ücretsiz olarak kitap dağıtabilir. Herkes dilediği şehre yerleşip burada çalışabilir. Fakat bu hakların kullanılabilmesi için öncelikle “eğitim hakkı”, yaşama hakkı”, “kişi dokunulmazlığı” gibi başta sayılan haklara göre daha öncelikli haklara sahip olunması gerekir.

Temel haklar olarak da ifade edilen bu haklar pozitif hukuk kurallarınca tanınmaya bağlı değildir. Herhangi bir ülkede bu hakların yasalarla vatandaşlara tanınmamış olması o ülkede yaşayan insanların bu haklara sahip olmadıkları anlamına gelmez. Haklarının kullandırılmadığı anlamına gelir.
Pozitif hukuk açısından temel haklar, Anayasal hakları ifade eder. Bilindiği gibi pozitif hukuk normları genel ve soyut olandan özel ve somut olana doğru bir hiyerarşik sıra izlerler. Başka bir değişle hukuk kurallarının en üst basamağında yanlı ya da yazısız bir anayasa ve anayasanın dayandığı ilkeler vardır. Sonra kanunlar, tüzükler ve yönetmelikler gelir. Bir hukuk sisteminde kişilerin sahip oldukları haklar yasa ve yönetmeliklerle düzenlenir.
Temel Hakların Anayasal Güvencesi
Kişilere yasa ve yönetmeliklerle verilen somut hakları güvence altına alan ve anayasada yer verilen soyut ve genel nitelikli haklara “anayasal haklar” ya da “temel haklar” denir.
İnsan hakları genel bir düşünceden ibarettir. Eğer insan haklarına bir ülkenin anayasasında yer verilir ve güvenceye kavuşturulursa işlevsellik kazanırlar. Aksi halde bir ideali dile getirmekten öte gidemezler. İnsan hakları kapsamında yer alan haklardan bir ülkenin anayasasında yer verilerek koruma altına alınanlara temel haklar denir. Yazılı anayasası bulunmayan İngiltere gibi ülkelerde temel haklar toplumun ortak bilincinde yer alırlar.
Anayasal güvence diğer hukuk normlarıyla sağlanan güvenceden daha üstündür. Bazı ülkelerde istisnaları bulunmakla birlikte ülkemizde ve pek çok dünya ülkesinde anayasaların konulması, kaldırılması ve değiştirilmesi diğer hukuk normlarından daha güçtür.
Diğer taraftan anayasada yapılacak bir değişikliğin anayasanın özüne, demokratik toplum düzenine ve insan haklarıyla ilgili evrensel değerlere uygun olması zorunluluğu vardır. Bu nedenle bir hakka anayasada yer verilmesi o hakka büyük güvenceler sağlar.
Yasa ve yönetmeliklerle kişilere verilen haklar kolayca geri alınabilir. Bu hakların geri alınması demokratik toplum düzeninin dışına çıkıldığı anlamına gelmeyebilir. Halbuki anayasada yer alan temel hakların geri alınması demokratik toplum düzenini zedeler.
Temel haklar 1982 Anayasası’nın “İkinci Kısmı”nda yer almıştır. Dört bölümden oluşan bu kısmın birinci bölümünde temel haklara ilişkin esaslara yer verilmiştir.
İkinci bölümde negatif statü hakları, koruyucu haklar ya da kişi hakları olarak ifade edilen haklara, üçüncü bölümde pozitif statü hakları ya da isteme hakları olarak da ifade edilen ekonomik ve sosyal hak ve özgürlüklere yer verilmiştir. Son bölümde ise katılma hakları ya da siyasal haklar olarak ifade edilen haklar yer almıştır.
Bir yanıt bırakın