
Devlet birlikte yaşamak için örgütlenmiş insanların oluşturduğu soyut bir varlıktır. Başka bir ifadeyle devlet, bir topak parçası üzerinde birlikte yaşayan insanların örgütlenme biçimidir.
Bir toplumda, kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen, kuralları oluşturan kişilerin birbirleriyle olan anlaşmazlıklarını çözüme kavuşturan, insanlar arasında iş bölümü ve dayanışmayı sağlayan, insanların bireysel ve kolektif ihtiyaçlarını karşılayan, insanları iç ve dış tehlikelere karşı koruyan, toplumda dirlik ve düzeni sağlayan kurum devlettir.
Devleti meydana getiren örgütlenme hukuk yoluyla olur.
Devlet Tipleri
Devletin ortaya çıkışı ile hukukun ortaya çıkışı eş zamanlıdır. Fakat bütün hukuk kuralları ve devlet sistemleri demokrasiyi, insan haklarını ve halkın egemenliğini gerçekleştirecek biçimde değildir. Bugünkü devlet sisteminin ilk öncüleri site devletleridir.
Site devletlerinden sonra imparatorluklar ortaya çıkmıştır. Orta çağda egemen olan devlet tipi dini esaslara dayalı teokratik devletlerdir. İmparatorlukların zayıflamasıyla ortaya feodal devletler çıkmıştır. Bütün bu devlet tiplerinde törelere, dini kurallara, bir kişinin ya da bir grubun iradesine dayanan hukuk kuralları bulunuyordu. Ancak bunu pozitif hukukla karıştırmamak gerekir. Ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla birlikte akla ve bilime dayanan, kişinin doğasından ve sosyal kurallardan oluşan pozitif hukuk ortaya çıkmaya başladı.
Devlet Örgütlenmesinde Anayasanın Yeri
Modern bir devlette devletin örgütlenmesi pozitif hukuka göre olur. Hukuk kurallarının en üstünde yer alan anayasalar devletin örgütlenmesini belirleyen temel yasalardır. Anayasalar devletin amaç ve görevlerinin neler olduğunu, devletin kuruluşunu, hangi organlardan oluştuğunu, kişilerin hak ve görevlerinin neler olduğunu, devletin işleyişinin ve düzeninin nasıl sağlanacağını açıklarlar.

Türkiye Cumhuriyetinin devlet yapısı Anayasada belirtilmiştir. Henüz Cumhuriyet kurulmadan önce yapılmış olan ve Türkiye Cumhuriyetinin ilk anayasası kabul edilen 1921 Anayasası da dahil olmak üzere dört Anayasamız vardır. Bunlar; 1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları’dır.
1921, 1924 ve 1961 Anayasaları yürürlükten kaldırılmıştır. Halen yürürlükte bulunan 1982 Anayasasının “Başlangıç” bölümünde ve “Genel Esaslar” başlığını taşıyan “Birinci Kısım” da Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dayandığı temel esaslar ve devletin şekli belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti devlet sisteminin dayandığı temel esaslar;
- Atatürk Milliyetçiliği ve Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlılık,
- Dünya milletler ailesinin eşit bir ferdi olma,
- Çağdaş uygarlık düzeyini yakalama,
- Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olması,
- Kuvvetler ayrılığı,
- Üniter devlet yapısı ve laiklik,
- Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması önündeki engellerin kaldırılması,
- Yurtta ve dünyada barış,
- Hukukun üstünlüğüdür.
Türkiye Cumhuriyetinin devlet yapısı Anayasanın “Birinci Kısmında” yer alan on bir maddede şekillenmiştir.
1982 Anayasası’nın;
1. maddesi devletin şeklini,
2. maddesi Cumhuriyetin niteliklerini,
3. maddesi devletin dilini, bayrağını, milli marşını ve başkentini belirlemiştir.
4. maddede ilk üç maddenin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olduğunu hükme bağlamıştır.
5. madde devletin amaç ve görevlerini belirtir,
6. madde egemenlik hakkının kime ait olduğunu ve nasıl kullanılacağını belirler.
7,8 ve 9. maddelerde devletin organları sayılmıştır.
10. madde kanun önünde eşitliğe yer vermiş,
11.madde ise Anayasanın Üstünlüğünü ve bağlayıcılığını hükme bağlamıştır.
Bir yanıt bırakın