Klasik (Çoğulcu) Demokrasi Nedir?

Klasik (Çoğulcu) Demokrasi
Klasik (Çoğulcu) Demokrasi

KLASİK (ÇOĞULCU) DEMOKRASİ, bir başka deyişle çoğulcu veya batı demokrasisi yönetme hakkının çoğunluğu elde eden siyasal iktidara bırakıldığı, yaş ve uyrukluk gibi belli koşullara sahip herkese oy hakkı tanındığı, genel seçim yolu ile siyasal iktidarın belirlendiği, demokrasinin bir ideoloji değil yönetim biçimi olarak esas alındığı bir demokrasi türüdür.

Çoğulcu demokraside insan amaçtır ve her şey insanın mutluluğu içindir. Devlet ise, insanların mutluluğunu demokratik yollarla sağlamakla yükümlüdür.

Klasik demokrasi özellikle ekonomik ve sosyal bakımdan gelişmiş batı toplumlarında uygulama alanı bulmaktadır. Her ülkenin ekonomik, sosyal ve toplumsal koşullarının birbirinden farklı olması nedeniyle, uygulamada farklılıklar görülmektedir. Nitekim klasik demokrasi, farklı yönetim sistemlerine örneğin parlamenter sisteme, başkanlık sistemine veya meclis hükümeti sistemine uyum sağlayabilmektedir.

Çoğulcu Demokrasinin Dayandığı Temel İlkeler

Çoğulcu demokrasinin dayandığı temel ilkeler kısaca şunlardır;

  • Siyasal çoğulculuk: Tüm düşünce ve inanışların açıkça ortaya konması, kişiler ve toplulukların birbiri ve iktidar ile diyalog kurması mümkündür. İktidarı eleştirme, karşıt görüşler ileri sürme ve seçim yolu ile iktidarı elde etme çoğulcu sistemin temel araçlarıdır.
  • Temsil: Halk adına kararlar, temsilciler tarafından alınmaktadır. Temsilciler seçildikleri yeri değil, tüm milletin vekili olarak görev yapmaktadır.
  • Seçim: Tüm milletin vekili olarak görev yapacak temsilciler genel oy, eşit oy ve serbest oy esasına dayanan seçim yoluyla belirlenmektedir.
  • Çoğunluğun yönetme hakkı: Seçimle iş başına gelen çoğunluk, belli bir süre için kamu işlerini yürütme hakkında sahip bulunmaktadır. Çoğunluğun yönetme hakkı siyasi partiler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Siyasal partilerden birinin çoğunluğu sağlayamaması halinde aralarında anlaşan partiler birlikte hükümet kurma (koalisyon) yoluna başvurur. Çoğunluğun aldığı kararların, demokratik ilkelere uygun olarak açıklık ve özgür düşüncenin ortaya konularak tartışılarak alınması gerekmektedir. Nitekim aksi bir durum çoğunluğun diktatörlüğüne dönüşeceğinden, çoğunluk gelenekler, kamuoyu ve anayasa ile sınırlandırılır, çoğunluğun hukuka uygunluğu yargı denetimi ile sağlanır.
  • Muhalefet etme özgürlüğü: Çoğulcu demokraside iktidar geçici ve değişken olduğundan, doğal olarak muhalefetin iktidara aday olmak üzere değişik görüş ve düşünceleri ileri sürebilme özgürlüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda çoğulcu demokraside serbest ve devamlı muhalefet esastır. Muhalefetin sesini duyurması, iktidarın sınırlandırılması ve azınlığın korunması anlamına gelmektedir ve bu gelenekler, kamuoyu ve anayasanın güvencesi altındadır.
  • Temel hak ve özgürlüklerin korunması: İktidarın keyfi davranışlarına karşı kişinin temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınmış, devletin kişi haklarına karışması önlenmek istenmiştir. Bu amaçla temel hak ve özgürlüklerin anayasada yer alması, sınırlamanın ancak yasa ile yapılması, yasaların anayasa uygunluğunun yargısal denetimi öngörülmüştür.
  • Yasa önünde eşitlik: Yasaların sosyal, ekonomik, kültürel koşullara bakılmaksızın herkese herhangi bir ayrım yapılmadan uygulanmasıdır. Klasik yani çoğulcu demokrasi diğer toplumsal kurumlarda olduğu gibi zaman içinde gelişme göstermiştir. Ekonomik ve sosyal etkenlere bağlı olarak çoğulcu demokrasinin temel ilkelerinde gelişmeler olmuştur. Liberal devletten sosyal devlete doğru bir akım başlaması klasik temel hak ve özgürlüklerin yanı sıra ekonomik ve sosyal hakların doğmasına neden olmuş, devlet ise hem bu hakların hem de kişi haklarının koruyucusu olmuş ve ekonomik yaşama etkin bir biçimde karışmaya başlamıştır. Ancak günümüzde özelleştirme uygulamaları devletin müdahalesi açısından yeni bir gelişme ortaya koymaktadır.

Ayrıca bakınız:

Kaynak: Demokrasi Türleri ve Müzakereci Demokrasi Kavramı / Prof. Dr. Hasan TUNÇ

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*