Doğal Hukuk Nedir?

Hukuk
Hukuk

Doğal hukuk, belli bir ülkede ve zamanda uygulanan değil fakat uygulanması gereken ve sosyal ihtiyaçları adalete en uygun biçimde karşılayacağı düşünülen hukuktur. Doğal hukuk, “ideal hukuk” u ifade eder.

Toplumsal ve siyasal kurumlara daima egemen olması gereken birtakım evrensel ilkelerin bulunduğunu ve bu ilkelerin akıl yoluyla bilinebileceklerini savunur. İnsanoğlunun adaletin mutlak bir standardını aramasının ürünü olan doğal hukuk, olan ile olması gereken arasında -mutlak bir zıtlık olmasa da- belli bir mesafenin bulunduğunu peşin olarak kabul eder ve olanı, olması gerekene atıf­la değerlendirir. Doğal hukuk, hukuku ahlakın bir parçası olarak düşünür; bu itibarla hem hukuki hem de ahlaki bir karakter taşır.

Doğal hukukun kaynağını insan (birey) oluşturur. İnsanı “tek gerçek gerçeklik” olarak gören doğal hukuk için insan, diğer şeyler için de tek ölçü ve tek kurucu durumundadır. İnsanın bu denli yüce bir konuma oturtulması modern toplumun hukuk kuramının temelini oluşturmuş ve insan haklarını güvence altına almayı talep ederek siyasette insan haklarının etkin olmasını ve yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Doğal hukuk, evrenselci bir öze sahiptir.

Doğal hukuk terimiyle kastedilen, doğru ve yanlışın evrensel ilkeleri oldukları kabul edilen bir dizi normatif önermenin bulunduğudur.

Doğal hukukun normatif olmasının anlamı ise onun bütün insanlara diğer bütün insanlara karşı birtakım ödevler yüklemesidir. Bu ödevlerin bir kısmı haklara denk düşer.

Bu bağlamda doğal hakların genel olarak şu özellikleri taşıdığı söylenebilir:

  1. Doğal haklar doğuştan sahip olduğumuz devredilmez ve vazgeçilmez haklardır. İnsanlar doğal haklarla birlikte doğarlar, bu haklar insan olarak varoluşumuzun ayrılmaz bir parçasıdır.
  2. Doğal haklar toplum- öncesidir ve toplumun varlığından bağımsızdır. Doğal haklar, herhangi bir toplumsal yapının, gelişmenin veya siyasal düzenlemenin eseri değildir. Aksine bunlar, toplumsal- siyasal yapının meşruluk temelidir.
  3. Doğal haklar mutlaktır; hiçbir düşünceyle geçersiz kılınamaz, uygulamadan alıkonulamaz, kapsamları daraltılamaz ve pazarlık konusu yapılamaz.
  4. Doğal haklar evrenseldir; zaman ve mekâna bağlı olmaksızın bütün insanlar doğal haklara sahiptirler.

İnsanlar her devirde kendilerine hükmeden kuvveti sınırlandırmak ihtiyacı hissetmişlerdir. Bunun için önceleri ilahi veya tabii bir kuvvete dayanmışlar, daha sonra ise “insan olarak sahip oldukları” doğal haklar düşüncesini öne çıkarmışlardır. OrtaÇağ’ da Tanrı’nın bağışı olduğu düşünülen doğal haklar, YeniÇağ’ da dinsel olmaktan çıkarılıp politikleştirilmiştir.

Günümüzde doğal haklar, ulusal ve uluslararası hukuka yol gösteren üstün ilkeler ve her koşulda siyasi otoriteye karşı ileri sürülebilen tartışılmaz yetkiler olarak kabul edilir. Bu itibarla doğal hukuk ve doğal haklar, insanları yönetimlere karşı korumanın en etkili yoludur.

Norm: Kural, ilke, kanun, model anlamlarına gelir. Hukuk normu, belirli bir insan davranışını emreden, ya belli bir davranışı yasaklayan ya da belirli bir davranışa yetki veren ve insan iradesinin ürünü olan önermedir.

Kaynak: İnsan Hakları ve Demokratikleşme Süreci – Doç.Dr. Vahap COŞKUN – Prof.Dr. İhsan DAĞI – Doç.Dr. Bican ŞAHİN – Prof.Dr. Kıvanç ULUSOY – Prof.Dr. Atilla YAYLA

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*