Bazı insan hakları teorisyenleri insan haklarının kökeninde “insan doğası” nın bulunduğunu belirtirler. İnsan doğası, bazı düşünürlerce insanların ihtiyaçları göz önünde tutularak tanımlanmak istenmiştir. Ancak “ihtiyaç” kavramı kişiden kişiye ve kültürden kültüre değişir.
Dolayısıyla insan ihtiyaçlarının neler olduğunu veya hangi ihtiyaçların “gerçek ihtiyaç” kategorisine gireceğini mutlak olarak belirleyebilmenin imkânı yoktur. Bu nedenle insan doğası, bilimsel bir gerçeklik veya objektif bir veri olmaktan ziyade ahlaki anlayışla ilgilidir. Yani insan haklarının kaynağı olarak insan doğasından bahsedildiğinde, gerçekte kast edilen insanın ahlaki doğasıdır.
İnsanın ahlaki doğasının ne olduğu noktasında ise farklı görüşler mevcuttur. Ayn Rand, insan doğasının iki temel özelliğinin bulunduğunu söyler: Bunlar, zorlamadan kaçınma ve rasyonelliktir. İnsan doğası, zorlama altında başarılı bir etkinliği gerçekleştirmeye elverişli olmadığından insanın özgür bırakılmasını gerekli kılar. Rasyonellik de -yani akıl sahibi olması da- insanın doğasındandır.
İnsanın akıl sahibi bir varlık türü olması, onun amaçlı bir varlık olmasının ve tercihler yapabilmesinin de temelidir. İşte insan hakları, insanın bu kendine özgü doğasının, bu özel varoluş tarzının zorunlu bir şartıdır.
İnsan haklarının kökeninde insanlık veya insan doğasının yattığını söyleyen Jack Donnely ise insanın ahlaki doğasını ahlaki bir postüla olarak kabul eder. Bu anlamda insan doğasının, bilimsel olarak araştırılan ihtiyaçlara dayanan “insan doğası ile” ile ilişkisi çok zayıftır.
İnsan doğası, insan olarak var olabilmek ve onurlu bir hayat sürebilmek için zorunlu olan etkinlikleri gerçekleştirebilme potansiyelini ifade eder. İnsan doğası her insanın temelde aynı ve eşit derecede ahlaki erdemlere sahip olduğu düşüncesine dayanır.
İnsan hakları ise insani imkânların kaynağını oluşturan bu ahlaki görüşü hayata geçirmek için belli kurum ve uygulamaların gerekliliğini gösterir.
Kaynak: İnsan Hakları ve Demokratikleşme Süreci – Doç.Dr. Vahap COŞKUN – Prof.Dr. İhsan DAĞI – Doç.Dr. Bican ŞAHİN – Prof.Dr. Kıvanç ULUSOY – Prof.Dr. Atilla YAYLA
Bir yanıt bırakın