Yaşam Biçimi Olarak Demokrasi

Demokrasi
Demokrasi

Demokrasi, salt bir yönetim biçimi ve siyasal sistem olmanın ötesinde aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Hatta yaşam biçimi olarak demokrasi yönetim biçimi ve siyasal sistem olarak demokrasinin üstündedir denilebilir.

Demokratik bir yaşam tarzını benimsememiş, günlük eylemlerinde demokrasiye uygun olmayan davranışlarda bulunan, hoşgörüsüz bireylerden oluşan bir toplumda yönetim biçimi olarak demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla gerçekleşmesi imkansızdır.

Demokrasi bilinci toplumun vazgeçilmez kurumlarından biri olan ailede başlar. Aile içinde anne ve babanın demokratik davranışları çocuklara demokrasi bilincinin kazandırılmasında son derece önemlidir. Anne ve babanın aile için alacakları kararları birlikte ve çocuklarla konuşarak almaları, ailenin geleceğiyle ilgili kararlarda çocuklara söz hakkı tanınması, aile bireylerine kendileriyle ilgili durumlar için tercih hakkı tanınması, bütün toplumlarda demokrasinin gerçekleştirilmesi için bir başlangıç noktası olmalıdır.

Kişilerin yönetime katılmaları yalnızca seçimler, siyasi partiler ve parlamento aracılığı ile olmaz. Okulda, işyerinde, ailede, arkadaş gruplarında kısaca toplumun her kesiminde kişiler kendilerini ve toplumu ilgilendiren kararların alınmasında söz sahibi olmalı düşüncelerini ve eleştirilerini söyleyebilmelidir. Bir yaşam biçimi olarak demokrasinin hayata geçmesi için yönetilen değil yönetimde söz sahibi olan vatandaşlar olmalıyız.

Demokrasi hoşgörüyü gerektirir. Farklı düşüncelere sahip, başka dinlere inanan, farklı ırklara mensup, ayrı dilleri konuşan insanlar demokrasi kültürü içinde birbirlerine hoşgörüyle bakabilmelidir. Kendi gibi olmayanlara yaşam şansı tanımayan insanlardan oluşan bir toplumda demokrasinin yerleşmesi kökleşmesi imkansızdır. Demokrasi ancak hoşgörünün bir yaşam biçimi haline getirilebilmesiyle mümkün olur.

Demokrasi başkalarının haklarına saygı duymayı ve kendi haklarını koruma bilincini gerektirir. Başkalarının haklarını kolayca çiğneyebilen ya da hakları çiğnendiği durumlarda pasif kalan vatandaşlardan oluşan bir toplum demokratikleşemez. Bu nedenle demokratik toplumların vatandaşları başkalarının haklarına saygı göstermeyi bir yaşam biçimi haline getirmeli, hakları çiğnendiği durumlarda gerekli demokratik mücadeleyi yürütmeyi bilmelidir.

Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği
Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği

Demokrasi kültürünün gelişmesinde sivil toplum örgütleri çok önemli bir yere sahiptir. Bireylerin görüşlerini paylaştığı, güçlerini birleştirdiği yerler olan sivil toplum örgütlerinin demokrasinin geleceği açısından önemi büyüktür. Demokrasi bilincine sahip her vatandaş ilgi alanlarına uygun sivil toplum örgütleri içinde aktif yer almalıdır. Kişiler yöneticilerin yaptıklarını takip etmeli, bir yanlışlıkla karşılaştıkları zaman kendi başlarına ya da sivil toplumla birlikte bir mücadele vermelidirler.

Sonuçta demokrasi bir siyasal sistem olduğu kadar bir yaşam tarzı ve yaşama felsefesidir. Toplumdaki bireyler demokratik tutum ve davranışlar kazanmalı bu tutumları içselleştirmelidirler.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*