Uluslararası Koruma Organları

Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler

Uluslararası koruma organları evrensel ve bölgesel düzeyde faaliyet gösteren organlar olarak iki gruba ayrılabilir.

Birleşmiş Milletler Örgütü bütün dünya ülkelerinin katılımına açık evrensel düzeyde faaliyet gösteren bir  koruma  organıdır.

Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Birliği ise bölgesel düzeyde koruma amaçlayan başlıca koruma organlarıdır.

Uluslararası Koruma Organları

Birleşmiş Milletler

Dünyada barışın sağlanması ve insan hakları ihlallerinin önlenmesi amacıyla 26 Haziran 1945’te Birleşmiş Milletler Antlaşması imzalanmış 24 Ekim 1945’te Birleşmiş Milletler Örgütü kurulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti de BM’nin kurucuları arasındadır. Birleşmiş Milletler anlaşmasını imzalayan devletler, insan haklarına yapılan saldırıların önlenmesi amacıyla tüm halk ve ulusların benimseyeceği kuralların saptanması için çaba harcamıştır.

1946’da BM tarafından kurulan İnsan Hakları Komisyonu bir bildirge hazırlamış ve bu bildirge Birleşmiş Milletler Örgütü tarafından 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi adıyla kabul edilmiştir. Türkiye bu bildirgeyi 1949’da kabul etmiştir.

Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler

İnsan Hakları Evrensel Bildirge ‘si, insan hakları ve temel özgürlükler açısından geniş bir alanı kapsamaktadır. Bu bildiri, yalnız kişisel ve siyasal hakları içermekle kalmamış, ekonomik, sosyal ve kültürel haklara da yer vermiştir. Bildirge insan haklarının uluslararası alanda korunması açısından evrensel nitelikte bir belgedir. Ancak bildirgede belirtilen hak ve özgürlükler bir ideali ifade etmekle kalmış, devletleri herhangi bir yükümlülük altına sokmamıştır. Buna rağmen gerek ulusal gerekse uluslararası alanda insan haklarının gelişmesinde esin kaynağı olmuştur.

Birleşmiş Milletler Örgütü İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden sonra bazı önemli antlaşmalar hazırlamıştır. Bunlar 16 Aralık 1966 tarihli “Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi” ve 3 Ocak 1976 tarihli “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi”, 21 Aralık 1965 tarihli “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Sözleşmesi” ve “İşkence ve Diğer Zalimce, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Davranış veya Cezalara Karşı Sözleşme”dir.

Denetim Amaçlı Kurulan Komiteler

İnsan haklarını koruma amacıyla Birleşmiş Milletler Örgütü bünyesinde şikayet ve rapor mekanizmaları aracılığıyla denetim amaçlı şu komiteler kurulmuştur:

Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Komitesi

Bu komite, Birleşmiş Milletler Örgütü ‘nün kurduğu ilk denetim organıdır. Komitenin kurulmasını öngören sözleşme 21 Aralık 1965’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca kabul edilip 4 Ocak 1969 ‘ da yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte komitenin tanınmasıyla ilgili bildirim 3 Aralık 1982’de yürürlüğe girmiştir. 31 Aralık 1995 itibariyle komiteyi kuran sözleşme 150 devletçe onaylanmasına rağmen, komitenin yetkisini ancak 20 devlet tanımıştır. Türkiye sözleşmeyi imzalamış ama henüz onaylamamıştır.

Apartheid’a Karşı Grup

Apartheid Suçunun Cezalandırılması ve Kaldırılması Uluslararası Sözleşmesi, 30 Kasım 1973’te kabul edilip 18 Temmuz 1976’da yürürlüğe girmiştir. 31 Aralık 1995 itibariyle 89 devletin taraf olduğu sözleşmeyi Türkiye onaylamamıştır. Bu sözleşme, Güney Afrika’da yıllarca uygulanan sistemli ırkçılığı (apartheid) önlemek ve cezalandırmak amacıyla 9 Aralık 1948 tarihli Soykırım Suçunun Cezalandırılması ve Önlenmesi Sözleşmesi’ni tamamlama amacı taşır. Uluslararası cezalandırma mahkemesi geç de olsa kurulmuştur.

İnsan Haklan Komitesi: Seçmeli Protokol Yöntemi

Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi ve buna ek Seçmeli Protokol 16 Aralık 1966’da kabul edilmiş ve 23 Mart 1976’da yürürlüğe girmiştir. 31 Aralık 1995 itibariyle sözleşmeyi 132, seçmeli protokolü ise 87 devlet onaylarken, Türkiye bu sözleşmeyi onaylamamıştır.

Ekonomik Sosyal Ve Kültürel Haklar Komitesi

Komite 1995 ‘te yürürlüğe giren Ekonomik Sosyal Ve Kültürel Haklar sözleşmesine dayanarak kurulmuştur. 31 Aralık 1995 itibariyle 133 devlet onaylamış ve Türkiye bu belgeyi onaylamamıştır.

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Kaldırılması Komitesi

Kadınlara Karşı Her  Türlü  Ayrımcılığın  Önlenmesi  Sözleşmesi  (CEDAW) 18 Aralık 1979’da kabul edilip 3 Eylül 1981’de yürürlüğe girmiştir. 31 Aralık 1995 itibariyle 151 devlet onaylamış; Türkiye bu sözleşmeyi 1985’te onaylamıştır.

İşkenceye Karşı Komite

İşkenceye ve Başka Zalimce İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Ceza ya da Davranışlara Karşı Sözleşme, 1O Aralık 1984’te kabul edilip 26 Haziran 1987’de yürürlüğe girmiştir. 31 Aralık 1995 itibariyle 93 devlet onaylamış; komitenin yetkisi 1994 itibariyle 36 devletçe tanınmıştır. Türkiye, bu belgeyi 10 Ağustos 1988’de onaylamış ve komitenin yetkisini tanımıştır.

Çocuk Haklan Komitesi

Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989’da kabul edilip 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir. 31 Aralık 1995 itibariyle 190 devlet onaylamıştır. Türkiye bu sözleşmeyi 23 Aralık 1994’te onaylamıştır.

Açık ve Sistemli İhlallere Karşı 1503 Yöntemi

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi 27 Mayıs 1970’te 1503 sayılı kararla bir denetim yöntemi kabul etmiştir. Bu yönteme göre denetim, devletlerin sözleşmeleri onaylamasına bağlı değildir. Tek dayanağı, denetlenecek devletin Birleşmiş Milletler üyesi olmasıdır.

Avrupa Konseyi

2.Dünya Savaşının Avrupa’da yol açtığı toplumsal, siyasal ve ekonomik yıkım sonucu Avrupa’da barış ve istikrarı sağlayacak ortak değerler yaratmak amacıyla bir örgüt kurulması gündeme gelmiş ve on Avrupa devletinin 5 Mayıs 1949’da imzaladığı sözleşmenin 3 Ağustos 1949 tarihinde yürürlüğe girmesiyle Avrupa Konseyi kurulmuştur.

Türkiye Avrupa Konseyine 8 Ağustos 1949 tarihinde katılmış, 12 Aralık 1949’da da 5446 sayılı yasayla onaylayarak konsey üyeliğini iç hukukunun bir parçası haline getirdi.

Avrupa Konseyi
Avrupa Konseyi

Avrupa Konseyinin kuruluş amaçlan arasında yer alan ilkelerin insan haklan açısından en önemlisi insan haklarının ve temel özgürlüklerin geliştirilmesi ve korunmasıdır. Konsey Sözleşmesine göre bütün üye devletler hukukun üstünlüğü ilkesi­ni kabul etmiştir.

Avrupa Konseyinin üyeleri herkesin insan haklarından ve temel özgürlüklerden yararlanma ilkesini kabul etmekte olup, insan haklarına ve temel özgürlüklere uymayan, bunları ciddi şekilde çiğneyen üye devletlerin Konseyden çıkartılması yoluyla yaptırım öngörmüştür.

Avrupa Konseyi; üye ülkelerin dış işleri bakanlarından oluşan Bakanlar Komitesi, üye ülkelerin parlamenterlerinden oluşan ve danışma organı niteliğinde olan Parlamenterler Meclisi ve Genel Sekreterlik olmak üzere üç organdan oluşmaktadır.

Avrupa Konseyi kuruluşu ile birlikte insan haklan alanında çalışmaya başlamış, İnsan  Haklan Sözleşmesi   4  Kasım   1950  tarihinde   imzalanmıştır.  Bu  sözleşme 3 Eylül 1953’de yürürlüğe girmiştir. Türkiye ise bu sözleşmeyi 18 Mayıs 1954’de onaylayıp iç hukukuna dahil etmiştir. Daha sonra imzalanan protokollerle sözleşmede yer alan hakların kapsamı genişletilmiştir.

Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi, uluslararası bir sözleşmedir. Sözleşmeyi imzalayan devletler bazı yükümlülükler altına girmiş ve kendi yetki alanlan içinde bulunan bireylerin hak ve özgürlüklerinin, sözleşmeye uygun olarak korunmasından sorumlu tutulmuştur. Bu sözleşmeyle bireylere tanınan hakların gerçekleşmesini sağlamak üzere bazı denetim organlan oluşturulmuştur. Bunlar; Bakanlar Konseyi, Delegeler Komitesi ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesidir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

Üye devletlerden seçilen yargıçlardan oluşur. Yargıçlar seçildikleri ülkeden bağımsız olarak görev yaparlar. İnsan Haklan Mahkemesi, sözleşmeyi imzalayan devletlerin sözleşme hükümlerini yerine getirip getirmediğini denetlemekle sorumludur.

Sözleşme Hükümleri arasında sayılan bir hakkının çiğnendiğini düşünen devlet, grup ya da kişiler mahkemeye başvurarak hakkını arayabilir. Mahkemeye başvurunun belli şartları vardır. İnsan Hakları Mahkemesi, kendisine yapılan başvuruların öncelikle eksiklik olup olmadığını (iç hukuk yolannın tüketilmiş olması, iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra 6 aylık sürenin geçmemesi vs.) inceler.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi

Eksiklik bulunmaması halinde dava süreci başlar. Kabul edilebilirlik karan verildikten sonra, esas hakkında karar verilmeden Mahkemenin aracılığı ile taraflar arasında dostça çözüm süreci başlatılabilir. Dostça çözüm sürecinin kabul edilmesi ve dava sürecinin sona ermesi için tarafların uzlaşması ve mahkemenin de uzlaşmayı kabul etmesi gerekmektedir. Mahkemenin yaptırımı tazminat ödenmesi şeklindedir.

Bakanlar Komitesi

İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarının yerine getirilmesini denetleyen bir denetim organıdır. Yılda iki kez toplanır. Siyasi yaptırıma sahiptir.

Delegeler Komitesi

Üye devletlerin daimi temsilcilerinden oluşan bir komitedir. Mahkeme kararlarının uygulanmasını izlemek, rapor hazırlamak gibi görevleri vardır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, bir başka denetim mekanizması olarak sözleşmeye taraf devletlerin birbirlerini denetlemelerine olanak tanımıştır. Taraf devletler gerek görürlerse sözleşmeye taraf herhangi bir ülkedeki insan hakları ihlallerini yerinde inceleyerek rapor hazırlayabilirler.

Sözleşme kuralları, sözleşmeci devleti yalnızca kendi vatandaşlarından değil yetki alanında bulunan yabancılardan da sorumlu tutmuştur.

Sözleşme, temel hak ve özgürlüklerin, ulusal güvenliğin sağlanması, ülkenin ekonomik çıkarlarının, kamu sağlığının, genel ahlakın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin ya da kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ve savaş gibi nedenlerle kısıtlanabileceğini öngörmüştür. Ancak sözleşme, hiçbir devlete, olağanüstü durumlarda bile, kişinin yaşama hakkına saygı gösterme  yükümlülüğünden,  ya  da  işkence  ve kölelik yasağından veya suç ve cezaların hukukiliğinden kurtulma olanağı vermemiştir.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)

AGİT’in temelleri Ağustos 1975’te yayınlanan “Helsinki Nihai Senedi” ile atılmıştır. Senedin amacı Avrupa’ da barış ve istikrarın sağlanması ve hiçbir ayrım gözetilmeksizin bütün insanların temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesinin sağlanmasıdır.

Bir sözleşmeden çok niyet bildirisi olan ve hukuksal bir yaptırım içermeyen bildirinin istenen sonuçlan vermemesi üzerine 1990’da kurumsal bir yapı oluşturulması yoluna gidilmiştir. Bu doğrultuda bazı organlar oluşturulmuştur. Bunlar:

Konsey: Taraf devletlerin dışişleri bakanlarından oluşan bir organdır. AGİT toplantılarında alınan kararların yerine getirilmesini sağlar.

Kıdemli Memurlar Komitesi: Konseyin çalışmalarına yardımcı olur.

Çatışma  Önleme     Merkezi:     Ülkeler arasında doğabilecek çatışmaların önlenmesi için faaliyet gösterir.

Danışma Komitesi: Konseye yardımcı olmak üzere kurulmuştur. İşbirliği ve koordinasyon amaçlı toplantılar düzenler.

Hür Seçimler Bürosu: Taraf devletlerde seçimlerin sağlıklı bir biçimde yapılabilmesi için çalışmalar yapar.

Avrupa Birliği

Avrupa Birliğinin temeli 18 Nisan 1951’de Avrupa’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması, İkinci Dünya Savaşı’nın verdiği acıların tekrarlanmaması için Almanya ve Fransa’nın öncülüğünde altı Avrupa ülkesi tarafından imzalanan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) ile atılmıştır. Topluluğun adı Avrupa Ekonomik Topluluğu, Avrupa Topluluğu ve nihayet Avrupa Birliği olarak değişmiştir.

“Birliğin” amacı Avrupa ülkeleri arasında ekonomik ve siyasi bir birlik oluşturmaktır. “Birlik” gelinen aşamada üye ülkelerin gücünü aşan uluslar üstü bir yapıya dönüşmüştür.

Avrupa Birliği
Avrupa Birliği

Birlik, üyelerinden ve Birliğe dahil olmak isteyen ülkelerden belli kriterleri sağlamasını istemektedir. Bu kriterlerden demokrasi ve insan haklarıyla ilgili olanı Kophenag Kriterleridir. Kophenag kriterleri üye ve aday ülkelerden demokrasiyi geliştirmelerini, demokrasinin gelişmesi ile ilgili kurumsal düzenlemeleri yapmalarını istemektedir.

Aynca Birlik üyelerinden 1999’da Amsterdam’da imzalanan bir anlaşma gereği Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmelerini istemiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*