Demokrasi Eğitiminin Gerekliliği

İnsanlar ve Hakları
İnsanlar ve Hakları

Eğitim, giderek karmaşıklaşan ve değişen dünyaya daha iyi uyum sağlamak ve ayakta kalmak için insanlara güç veren sembolik ve kültürel sermayeden ortaya çıkar ve daha birbirine bağlı, demokratik, eşit ve adil bir toplumun oluşturulmasına katkıda bulunur (Kellner, 2002).

Eğitim, demokrasinin yaşamasında başat etkenlerden biri olduğu kadar, demokratik düşünce ve uygulamalar da eğitimin gelişmesinde önem taşır. Eğitim; düşünce, bilgi ve anlayışa, demokrasi ise eylem ve uygulamaya dönüktür. Bu bağlamda demokrasinin temelini oluşturan insan haklarını sağlamak eğitimin başlıca görevlerinden biri olduğu kadar, eğitimin temel ilkelerinden biri olan fırsat eşitliğini sağlamak da demokratik yönetimin temel sorumluluklarından biridir (Bursalıoğlu, 1999). Demokrasi eğitiminin gerekliliği üç başlık altında toplanabilir.

  • Demokrasinin insana değer olarak önem veren bir yönetim biçimi olması: Demokrasinin öğretimi ancak demokratik öğretim süreci içinde olur. Bu bakımdan eğitim demokrasinin ön koşuludur (Gülmez, 1996a).

    Her politik düzenin varlığını sürdürmesi, kendisini yaşatacak bireyleri yetiştirmesine bağlı olduğundan demokratik toplumların da demokrasi eğitimiyle kendisini yaşatacak bireyleri yetiştirmesi gerekir. Ayrıca toplumun eğitim düzeyi ve uygulanan eğitimin türü de o toplumda hangi yönetim biçiminin baskın olduğunun da gösterir. Bu yaklaşımla demokrasi, onu yerleştirecek ve yaşatacak bireylerin varlığı oranında güçlüdür. Halk da kendisini yönetecek kişileri seçtiği için bu konudan sorumlu olarak eğitilmelidir. Bunun için her bireye her düzeyde halk yönetimi, siyasal ideolojiler ve sistemlerle ilgili siyasal kültür konularında eğitim verilmelidir (Tezcan, 1997).

  • Demokrasinin bir yaşam biçimi olması: İnsan, insan hakları bilinciyle yetiştirilmediği zaman, hem haklar gereğince kullanılmaz hem de hak ihlalleri için insan haklarını koruma ve denetim organlarının işletilmesi düşünülemez. İnsanlar, yalnızca haklarını öğrenmekle değil, onları somut olarak kullandıkça bilinçlenir. Hakların kullanılmaması, çiğnenmesi onları aşındırır ve bireylerin gözünde değerini düşürür. Yurttaşların haklarını bilen, bilinçli bir kimlik kazanması, devletin insan haklarını çiğnemekten kaçınmasını sağlar. Aynı zamanda devletin demokratik ve çoğulcu bir yapı ve işleyiş kazanmasına katkıda bulunur (Gülmez, 1996b).

    Eğitimde esas olan demokrasinin öğretimi için okul programlarına sadece dersler koymak değildir. Demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak kabul etmektir (Büyükkaragöz, 1990).

    Demokrasi bir yaşam biçimi olarak görüldüğünde, demokrasiyi yaşamla bütünleştirmek gerekir. Çünkü bireyin yaşam biçimi, onun toplumsal yaşam koşullarında bağımsız düşünülemez (Güneş, 2002) Bu yüzden demokratik davranışların kazandırılmasında sosyal gruplara, aileye ve özellikle okula önemli görevler düşmektedir. Eğitimin, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla, istendik değişme meydana getirme süreci olarak görülmesi (Ertürk, 1997), bireye kazandırılacak davranışların yaşantı yoluyla olmasını zorunlu kılar. Davranışın istendik olması, demokrasinin gereklerine uygun olarak benimsenen davranış olduğunu; Süreç ise, davranış değiştirme ya da davranış kazandırmanın zamana yayılmasının gerekliliğini vurgulamaktadır. O halde demokrasi eğitimi belirli bir ders ya da belirli bir süre için değil, tüm eğitim öğretim etkinliklerinde başat rol oynayacak şekilde düzenlenmeli ve yaşantı ürünü olmalıdır.

  • Demokrasinin bir düşünme biçimi olması: Yaşam biçimi, göreli olarak düşünme biçiminin yansıması olarak görülebilir. Düşünme biçimi nasıl ki bilimin yöntem boyutunu zorluyorsa, aynı biçimde gündelik yaşam da demokrasiyi zorlamaktadır.

    Kuşkusuz bilim yöntemi ne ise, düşünme yöntemi de odur. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın yöntem bilimin, dolayısıyla düşünmenin temel taşıdır. Bilim ve yöntem arasında kurulan bağ, birey ile eğitim arasında da kurulmalıdır. Düşünmenin yöntemi bilimin yönteminden bağımsız bir olgu olarak düşünülemez (Güneş, 2002). Bu bağlamda demokrasi eğitimini gerekli kılan nedenler, eğitimde öncelikle önyargılı, sorgulamayan, duygusal ve çıkara dayalı düşünme biçimlerinden kurtulmanın zorunluluğunu gösterdiği gibi, her düzeydeki eğitim programında demokrasi kültürünün benimsemesinin ve demokratik yaşam biçiminin özümsenmesinin.

Kaynak: Demokrasi ve İnsan Hakları Eğitimi – İdris Şahin

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*